10 Nisan 2012 Salı

Ahmet Özdemir Kimdir? Ahmet Özdemir Hayatı

Yedisinden yetmişine her Konyalının tanıyıp sevdiği Ahmet Özdemir’in ‘Kör Ahmet’ diye anılmasının sebebi gözlerinin doğuştan görmeyişi. Çiçek hastalığı yüzünden 1933 yılında Konyaˊda görme özürlü olarak doğan Özdemir’i herkes ‘Ahmet Ağa’ diye sesliyor, o da kendisini ‘Kör Ahmet’ diye adlandırıyor.

Düğün dernekte akla ilk onun ismi geliyor, Ahmet Ağasız düğün olmuyor yani. Gözlerinin görmemesini asla dert etmiyor, tam tersine görmemesi onun için bir kazanç. Çünkü muhafazakar kimliğe sahip kadınlar kendi aralarında yaptıkları eğlence ve kına gecelerine gözleri görmediği için onu çağırıyorlar.

Ahmet Ağa bu, muzırlık yapmadan durur mu? ‘Kız mavili, yavaş oyna’ diye laf atınca ortalık karışıyor. Kadınlar ‘Aman bacım kör deeel bu, allama görüyor’ diye bir telaşa kapılıyorlar. Sanat hayatında ellinci yılını çoktan deviren Ahmet Özdemir’in müziğe kabiliyeti, 2-3 yaşlarında çevresindeki sesleri taklit etmeye başlamasıyla ortaya çıkmış. Babası tarafından kendisine hediye edilen ud ile adeta bütünleşen ve peşine takıldığı tını ile hayatını tanımlayan Özdemir, kısa sürede bir udî gibi çalıp söylemeye başlamış. 11 yaşında başladığı ud eğitimini Şehabettin isimli öğretmeninin yardımıyla ilerleten Özdemir, daha sonrasında TRT Ankara Radyosu’nda büyük udîlerden ders alarak eğitimini tamamlamış. “Şu an hafızamda bestekâr ve güftecilerinin isimleriyle 5 bin tane türkü var.

 Günlerce söylesem de usanmam.” diyen mahalli sanatçı, görme özürlü insanlarda var olan hafıza kabiliyetini müzik için kullanıyor. Bu haliyle onun gelişmiş bir i-pod olduğunu bile söylemek mümkün. Şu ana kadar 9 türkü albümü çıkaran Özdemir, “Duyduğum türkü ya da şarkıyı farkında olmadan ezberliyorum. Konserlerde, açılışlarda ya da önemli gecelerde benden istenilen tüm parçaları seslendirebiliyorum.” diyor. Türk halk müziğiyle de ilgilenen Özdemir, aynı zamanda bu eserleri de başarıyla seslendiriyor. 100 derleme eseri bulunan Özdemir, Konya türkülerine biraz torpil geçiyor. “Çünkü hepsi güzeldir, Mevlevî ve klasiktir. Ben 53 senedir söylüyorum, inşaAllah güzel söylemişimdir.” diyen sanatçı, “Şimdiki sanatçılar peçete sanatçısı. Küstüm, küstüm diyip duruyorlar.” diyor. Kendisini 15 yıllık televizyoncu olarak gören Özdemir, yine de Televizyona ısınamadığını; çünkü ekranda insanı kimsenin alkışlamadığını kaydediyor: “İnsanları karşında olur gibi göreceksin. Çünkü ben sahnede iken sürekli laf atarım. ‘Siz şimdi çayları içiyorsunuz değil mi?’ diyorum. Adamlar şaşırıyorlar. İşin güzelliği bu.’ diyen Ahmet Özdemir kadınları taklit ederek konuşmaya başladığında reytingleri altüst ediyor. Özdemir, “Esas arzum Konya geleneğini göreneğini dünyaya nakletmek.

Ben bilgisayar gibiyim ama elektriksiz. Sürekli taklit yapıyorum ama amacım türkülerimi dinletmek.” diyor.

‘Konyalı Cem Yılmaz’ın ağzından 1946 model dünür muhabbeti

 - Bak hele heriiiiiiiif ben sana bişey diyiiim şu oğlana bişiyler oolduuuu.

- Yaaaaaaav hanım şimdi Allaaa aşkına bana iş çıkarma yavvvvvvv şimdi benimmm elde eril yok. Golda goruk yoook, anadın mı gulakları çınlıyasıca para bittiiii.
 - Amaaaaan senin tarlaların çapanların çoktur.
- İyi canım da amaaan şimci eskerleğini bitirsin, elli yıllı itsin, bıyığı bitsin şöle akıllı uslu bir gidi ossun anadın mı? Şimdi Ereğli elması gibi ermaın gitmeeeezzz.
 - Ah herif şeker herif haaa şunu evlendirelim.
 - Yavvv Alllaah Alllah, ben ne dirim sen nedin yaaav?
 - Bak heleeeee dün bana didiki Allaaaa seversen ak göynek var mı didi, var didim al gel didiiii. Nörecen len didim, haşşöle gızlara bakacam didi.
 - Nörecek o gıza baksa yavvvvvvv? Şimcikiler anadın mı tranvayda tanışır, durakda evlenir, adliyede boşanır, nedecen yaaaaaaav evlendirip başıma iş çıkarma.
- Ben anamam ben dünür gitcem.
 - Kime yav! - Bizim Hatcenin Kevser’e...
- Alllllah Allllllah hadi git baaaalım, alalım hadi git!
- Essalamü aleyküm yavrıııııııııııııııııım yimenici geldi, can alıcı geldiii.
 - Alllllllaın emriyle gıııııı sana dünürüm gııııı. - Anaaaaaa gıııııı çocuk yav daha ganevçesini falan işlemedi gııııııı vabal boynuna, daaaaa ceyizi sandı falan hiçbişiiiiiiiii yokk, anaaaaa dışarıda top oynar. Nörecen gücücük çocuğu alıp da. Yavrım gelin alırsan ufak al, deve alırsan köçek al.
- Anaaaaa nörecen gıy gücücük şiyi götürüp de. Daaaaa iskemleden ayaa demez, gelinliği bilmez bişiy bilmez nörecen. - Ben ânamamm, ben geldim alacam.
- Kim o gız oooo. - Ne biliyim bizim gıza dünür gelmişler.
 - Yaaaav ne biliyim şimcikii gızlar pek yirinde durmaz zılıvırır. Eğer istiyorsa viri virilelim canııııııım. Hasılı çalı yaksan odun, her gızdan da kadın olmas. Oğlanı baba besler, kızı da ana besler. İyi ipekten iyi bez olur, iyi anadan iyi gız olur. O hafızasında beş binden fazla türkü taşıyan bir i-pod.

 Kendine has ud çalışı ve yanık sesiyle düğün merasimlerinin aranan ismi olan Ahmet Özdemir’in diğer bir sevilme nedeni de mizahî üslubu. Konya’nın yerel TV kanalında da program yapan ve her hafta binlerce izleyiciyi ekran başına çeken Özdemir, Konya şivesiyle yaptığı taklit ve esprileriyle gülmekten kırıp geçiriyor. Aynı üslubu katıldığı meclislerde de sürdüren Özdemir, Konya’nın Cem Yılmaz’ı diye anılıyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

E-Bülten

E-Bültene kaydolduğunuzda, yayınlanan her yazı anında size email yoluyla ulaşır.

Copyright © 2012 blueyesil, All Right Reserved. Türkçeleştirme Furkan Özden